bugün
yenile
    1. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gerçek bir bilge kişilik. yazmasaydım delirirdim sözü, yazma eyleminden ne anlamamız gerektiğini mükemmel anlatır.
    2. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      modern edebiyata yaptığı hizmetlerden dolayı amerika'daki mark twain derneğine onur üyesi seçilen yazar, şair.
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bence türk edebiyatının en iyi öykücüsü ve de öyle kalacak.
    4. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''yalnızlık dünyayı doldurmuş. sevmek bir insanı sevmekle başlar her şey. burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.'' ''söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? burada, namuslu insanların arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? yapamadım. koştum tütüncüye, kalem, kağıt aldım. oturdum. adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkarttım. kalemi yonttuktan sonra tuttum öptüm. yazmazsam deli olacaktım.'' (bkz: burgazada)
    5. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      pek çok kisi bilmez ancak kendisi escinseldir. #lgbt
      1bu yazıyı görünce fark ettim.ben galiba aria'yı özlemişim. :(( ilk kaynaştıklarımdandı, dobra yazar. - finito 14.07.2016 18:00:15 |#2794064
      0buna inanmamakla beraber bazı hikayelerinde karıya gitmektedir(homofobiğim) - saray yakan soytarı 18.03.2017 11:18:31 |#2661136
      0aria'nın bahsettiği şey ne kadar doğru bilemiyorum. keşke şu an sözlükte olsaydı da bu konuyu uzun uzun konuşsaydık. ama ne yazık ki o buradan gideli çok oldu :/ - finito 18.03.2017 17:23:16 |#2650677
      butun yorumlari goster (5)
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
    7. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben, senin gelme ihtimalin olan yola gözlerimi dikmişim…
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      abayı kime yaktığını merak ettiğim yazar.
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
    10. -3
      +
      -entiri.verilen_downvote
    11. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      1906 'da sakarya'da doğdu. 11 mayıs 1954'te yaşamını yitirdi. türk hikaye yazarlarının önde gelenlerindendir.yazı hayatına 1930'larda başlayan yazar doğayı ve insanları basit ama o güne kadar hiç görülmemiş bir dille anlatır.özgündür. ölümünün ardından burgaz adasındaki evi müzeye dönüştürülür.her yıl adına verilen bir hikaye armağanı vardır.
    12. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      burgazadaya yolunuz düşerse müzesini mutlaka görmeye gidin.kendisine ait eşyalar,gelen mektuplar,çeşitli belgeler bulunur.çatı katının manzarası da harika.ziyaretçilerin mektup yazdığı bir oda da bulunur,insan mutlaka bi şeyler karalamalıyım diye düşünmeden edemez. ev eşyalarının her biri de ayrı güzel. ne kadar naif bir insan olduğunu düşünmüştüm gördüğümde. 'insanı insana ancak şiir sevdirir' diyen güzide yazarımız,saygıyla anıyorum.
    13. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ve denize bir dakika durup bakmaya vakitleri olmadığını söyleyen bu insanlar ne zevksiz mahluklardı."
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu adam hakkında mükemmel şeyler yazarım fakat sıra arkadaşımın her seferinde faik sait abasıyanık demesi kadar güzel olmaz
    15. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ben görmeden severim bahçeleri, insanları, evleri."
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      " onun dünya nimetlerine dört elle sarılan yaşamak hırsını, şu dünyanın toprağını, suyunu, yemişini ve güneşini yudum yudum tadarken duyduğu yaşama sevincini düşünüyorum da, sait faik'siz edebiyat bana kasvetli geliyor. " sabri esat siyavuşgil
    17. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ben bayrakları değil, insanları severim."
    18. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ben görmeden severim bahçeleri, insanları, evleri."
    19. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "seyahatler çekiyor içim."
    20. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      durağan şeyleri hareketlendiren, gönlümüzü şenlendiren usta kalem.
    21. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      *"istanbul hikâyecisi" olarak bilinir. *türk edebiyatında "çehov tarzı" hikayenin en önemli kurucusudur. *öykü, roman ve şiirlerinde kullandığı ana tema; yaşama sevincidir. *hikayelerini sade bir dil ile yazdı. eserleri hikaye: semaver, kumpanya, sarnıç, şahmerdan, lüzumsuz adam, mahalle kahvesi, az şekerli, havuz başı, havada bulut, son kuşlar, tüneldeki çocuk, alemdağ'da bir yılan var şiir: şimdi sevişme vakti roman: medar-ı maişet motoru (ikinci baskı "bir takım insanlar" adıyla) kayıp aranıyor, yaşamak hırsı
    22. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      okuldaşım
    23. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      son iki gündür her boş fırsatta bir hikayesini okuyorum bu sabah okurkem öyle bişey yazmış ki yarım asır önce "sanki tam ölüm anında <<yaşamak>> diye bağırıp yatağından kalkacak ve senecelerce gene bir ölü gibi yaşayacak" ben hayatımda bu kadar güzel satırlar okumadım.
    24. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ahh bu insan yüzleri ! her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız.."
    25. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      o üzüntü birdenbire gelir. hava yağmurludur.
    26. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hastalık gibi bir şey. elime aldığım kitabını bırakıyorum garip bi adam.
    27. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "nasıl bir dünya mı? haksızlıkların olmadığı bir dünya... insanların hepsinin mesut olduğu, hiç olmazsa iş bulduğu, doyduğu bir dünya... hırsızlıkların, başkalarının hakkına tecavüz etmelerin bol bol bulunmadığı... pardon efendim! bol bol bulunmadığı ne demek? hiç bulunmadığı bir dünya."
    28. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı. Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi. Sait Faik Abasıyanık, Son Kuşlar Varlık Yayınları / 1 Ocak 1952 Ara Güler'in gözünden S.F. Abasıyanık
    29. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “üstelik seviyorsun da onu. dudağının kıvrımını seviyorsun. saçının karasını seviyorsun.kaşının bükülüşünü,alnının genç kırışığını. i̇şte senin gibi apayrı. canına sokacağın geliyor.” — sait faik abasıyanık - alemdağ’da var bir yılan
    30. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''yalnız, yüzleri, gözleri, kaşları, kirpikleri, omuzları ve ayakları değil; midesi, kalbi, hançeresi ve hicabı hacizi güzel insanlar var. seven insanda ise fiziki güzelliklerin deruni taraflarını gören gözler olurmuş.'' (bkz: semaver)
    31. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      öğretmenine şaka yaptığı için ceza alan yazarımız şu an okuduğum okula sürgün edilmiş. ve bu bizim okulun gurur kaynaklarından biri. hocalarımızdan sürekli sait faik abasıyanık buradan mezun oldu ayıkssss gibi cümleler duyuyoruz.
    32. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hikayelerinde öyle güzel betimlemeler yapar ki okurken gözünüzün önünde canlanıverir hikayeleri :)
    33. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aslında "abasıyanık" en sevdiği kitabının ismidir bu yüzden soyadı olarak kullanmaktadır. bu bilgiyi üst düzey kültüre sahip nadir insanlar bilir sadece...
    34. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kızın yaşı küçük bir anlık dil sürçmesi olabilir aslında. yani çok fazla kişi dalga geçmeye başladı bu olayla. evet komik ama umarım bunları kaldırabilecek olgunluktadır.
    35. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''insan olabilmek için erkek olmanın yeteceğini sanıp aldanmıştı.'' --- spoiler --- kitaplar, bir zamanlar bana, insanları sevmek lazım geldiğini, insanları sevince tabiatın, tabiatı sevince dünyanın sevileceğini, oradan yaşama sevinci duyulacağını öğretmiştiler. --- spoiler --- ''çok eskiden rastlaşacaktık...'' "bir insanın mühim ve saçma şeyler düşündüğünü nasıl bilebiliriz? düşünen adamın kendisi bile böyle bir hüküm veremedikten sonra..."
    36. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      burgazada burgazada'daki evi müze halinde ücretsiz ve herkese açık. karşısında da klise var. oldukça güzeldir evi. hele çatı katı. adamcağız orada oturup yazarmış. camdan ada, deniz ve i̇stanbul manzarası..
    37. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      henüz uzaktan gördüğümde hissettim. orası senindi. senin evindi. canımın en içi sait.. sait faik abasıyanık.. görkemli değil ama zarafet timsali. büyük değil ama ruhu görkemli. çiçek gibi bir evdi. daha adımımı atar atmaz girişte karşıladın beni, otıruyordun. her zamanki gibi fazlaca düşünceli ve yüzünün çizgilerine oturmuş bir hüzünle bir yere mıhlamıştın bakışlarını ki içimden sarılmak geldi. girişte senin oturduğun, havasını soluduğun oturma odası.. senin dokunduğun eşyalar. hepsinde sen, senin ilmek ilmek dokuduğun öykülerin. i̇kinci kata çıktığımda biliyordum, üzüleceğim. sanki bir kez daha gitmiş olacaksın. sanki ben her şeyi kabul etmek zorunda kalacakmışım gibi. odana girdim, solda yatağın ve yanında bir ayna. hemen pencere önünde çalışma masan ki görünce kalbim acıdı. senin yerindi orası, olman gereken yer. kitapların, öykülerin açık. hepsi sen biraz önce bırakmışsın gibi. çok hüzünlü değil mi artık senin var olmayışın ? bir daha hiç olmayacak oluşun.. kitaplarını seyrettim uzun uzun. sonra aynaya baktım. her sabah yüzünü seyrettiğin o aynada kendi aksimi gördüğümü anladım sen yoktun. artık sararmaya yüz tutmuş pijamanda, bir daha giymeyeceğin ayakkabılarında, kayık gezintilerinin ve o meşhur fotoğrafında hep başında olan şapkanda, her birini özenle yerleştirdiğin ama artık dokunmadığın kitaplığında,anladım ki sen gitmiştin. o an anladım bu gezinin aslında ne kadar sancılı ne kadar da yaslı olduğunu. yitirdim sandım. sonra yeniden buldum seni evin her bir köşesine sinmiş şiirsel havanla.. çatı katında sana yazdığım mektupta buldum seni. seninle aynı manzaraya bakarak sana seni yazmak. ne kadar da tarifsiz bir mutluluk ve keder.. ellerim titredi, kelimelerim tükendi. bu yokluğunun acısı ve varlığının heyecanıydı galiba. çok zorlandım, çok üzüldüm ama o mektubu bıraktım sana. daha ümitli bir yerde olduğunu hayal ederek. seni soludum sevgili sait. ben o evde senin öykülerini soludum. özledim, sevdim. anladım. i̇yi ki varsın güzel adalı. i̇yi ki varsın burgaz’ın en masum çocuğu. senin yerine martılarını sevdim. senin yerine de sevdim. senin yerine de.. yazdığın her bir satırı solumanın huzurunu, bir yazarı ağabeyin gibi içselleştirebilmenin gururunu bana yaşattığın için bin teşekkür.. öykülerinle ve öykülerinde var olacaksın daima. bu sevgiyi sen var ettin sen sağ ol.. dipnot: burgazadada bulunan sai̇t faik evi ücretsiz ziyarete açık olup insana huzur vermesiyle ünlüdür. dilerseniz kitaplarını ve anı türü eşyaları satın alabilir ve benim gibi bu anı ölümsüzleştirebilirsiniz. bunun yanında en üst kat mektup odasında ona içinizi dökebilir, mektup yazıp bırakabilir ve bu şairane havayı tamamen ciğerinize çekebilirsiniz. “dünyayı güzellik kurtaracak. bir insanı sevmekle başlayacak her şey.” Evi Çalışma masası ki kalbimden vurdu.
    38. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bir insanı sevmekle başlayacak her şey" demiş. öylesine derin bir cümle ki içerisinde kaybolmamak mümkün değil.
    39. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor. (bkz: Alemdağ’da var bir yılan) Sait faik de benim gibi psikolojik bir manyak. Şizofreni adam.
    40. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kütüphanemden rastgele seçtiğim kitabın sahibi. bir süredir pavese'nin yaşama uğraşı'ndan kaçıyorum, elime aldığım kitabın ilk sayfasına bak; "lüzumsuz adam" eyvallah faik abi. belli, sen de bizim kabiledensin ama sırası mıydı şimdi? memnun oldum yine de.
    41. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      akıllardaki o videoyu hafızamdan halen atamadım :l
    42. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: semaver) adlı kitabını metroda okurken yanıma fötr şapkalı iyi giyimli orta yaşlı bir beyefendi oturmuştu. Tıklım tıklımdı metro da o gün. Çantasının rahatsız edip etmediğini sordu sorun yok demiştim. Sonra metroda kitap okuyan birilerini görmekten mutlu olduğunu söyledi. Ben de havadan sudan konuşuyoruz sanmıştım. Sonra kendini tanıttı. Meğer buranın milli kütüphanesinin yöneticisiymiş. Gel bir gün el yazması kitapları incele demişti. Gittim birkaç defa ama orada değilmiş kapıdan dönmüştüm. Hoş bir anımdır.
    43. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Tesadüf bir gün bizi karşı karşıya getirirse; onu çocukluk arkadaşlarımdan hiç ayırmadan, -Sizinle diyeceğim, hangi mektepte beraber okumuştuk?" İhtiyar Talebe hikayesinden bir alıntı.
    44. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sait faikin, Abasıyanık kitabı Link